Civilization VI İncelemem

Civilization 6 oynaması kadar izlemesi de güzel olan bir oyun. Oyunun amacı farklı oyun sonlarından birine varmak. Oyun altı genlerden oluşan bir haritada geçiyor. Ben oyunu daha çok santranca benzetiyorum. Satranç gibi birkaç hamle sonrasını hesaplamamızın gerektiği, gerektiğinde savunmalı gerektiğinde savaşmalı bir oyun. Diğer strateji oyunları gibi hızlıca bir üniteyi çokça üretip savaşmak yerine tam anlamıyla strateji yaptığımız bir oyun. Oyun olarak vurgulamamın sebebi bilgisayar oyunları insanları katil ediyor, çocukların beyni yıkanıyor, gibi sözlerin ne kadar saçma olduğunu göstermek.

Oyundaki strateji oyun sonlarına gitmenin dışında turları hesaplamak yani ileriyi görmekle oluyor. Oyun başında diğer oyunlar gibi ünite basıp, savaşa yönelik oynarsak teknolojide ilerleyenler biz daha sapan kullanırken, uçakla bize saldırabilir. Savaşlar genel olarak iki tarafı da geriye düşürür. Çıkarınız savaş sırasında tükettiğiniz şeyleri geri kazandıracak mı, ya da onlardan daha mı önemli, diye düşünmeniz gerek.

Savaşların bir diğer amacı din veya kültür finaline gidenlerin ilerlemelerini durdurmak. Gerçekçi düşünürsek, iki ülke arasında savaş varken aralarında seyahat etmek zor olacaktır ya da olmayacaktır. Seyahat edemediğiniz yerin tarihini göremez ve turizme katkınız olmayacaktır. Din konusunda da aynı sizi düşmen olarak gören insanlar sizin dininize inanmayacağı ya da sizi dinlemeyeceği için sizin dininize inanmayacaklardır.

Oyunu diğer oyunlardan ayıran şey gerçekçiliği ve derin stratejisi. Derin stratejisi satranç kadar akıl kullandıran ve sizi hesaplamalar ve ileriyi görmek konusunda kendinizi geliştiren bir yapıya sahip. İnsanların çoğu oyunlara savaş açmışken akıl kullanabileceğiniz böyle yapımların olması onların hem haksızlığını gösteriyor hem de biz oyuncuların salak olmadığımızı gösteriyor.